23 Mart 2009 Pazartesi

İğne Oyası -5-


iğne oyalarımızdan bir model daha...

18 Mart 2009 Çarşamba

11 Mart 2009 Çarşamba

10Marifetçilerrr....

10 Marifet mimine ben de katıldım.Evet blogumla 10 marifetteki nickim birbirini tam olarak tutmuyor.Yanılmıyorsam bu uygulamayı Sesiciğim başlatmış bize de katılmak düşer değil mi??Hadi sıra sizde

7 Mart 2009 Cumartesi

Dünya Kadınlar Günü

8 Mart 1857 yılında New York'da polisin binlerce işçi kadının grevini kırmak için saldırmasıyla çıkan yangında ölen 129 kadın işçinin anısına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kabul görmüştür. 8 Mart, 1910 yılında, 2. Uluslararası Kadınlar Kongresi'nde Clara Zetkin'in önerisiyle, "Dünya Kadınlar Günü" olarak kabul edildi. 1975 yılında Birleşmiş Milletler Kurulu'nda tüm dünyada kutlanmak üzere bu tarihi Dünya Kadınlar Günü olarak kabul edilmiştir.

Her yıl 8 Mart'ı bu insanları yadetmek için kutlamıyoruz ama yine de bir amaca hizmet ediyor. Aslında doğum günümüz, bayramlarımız, yılbaşı, sevgililer günü, tanışma yıldönümümüz, evlilik yıldönümümüz, anneler günü derken birsürü kutlama sebeplerimiz oluyor ama insan oğlu gözü doymaz bir de 8 Martta hatırlanmanın bir zararı olmaz diye düşünüyorum.Ne demişler fazla mal göz çıkarmaz... Tüm Kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun...

6 Mart 2009 Cuma

Yorumsuz :)))

Dün okulda dersteyken konumuz birden şivelere dönüştü.Öğrencilerime bir baktım hepsi ayrı bir ağızdan aynı anlama gelen farklı kelimeler kullanmaya başladılar. 80 kişilik muhasebe sınıfında farklı farklı kavramların gün yüzüne çıkarılması hoşuma gitti.Ben de Ispartalıyım ama çoğu zaman İstanbul Türkçesi'ni kullanmayı tercih ederim.Bazen konuşmaya neşe katmak için değişik kavramlar kullanırım.Dün aklıma aşağıdaki metni eklemek geldi.Bu konuşma Isparta'da genç bir erkeğin genç bir kıza yazdığı bir mektuptan alınmış.Dere Mahallesi taraflarından hala kullanılan bir şive bu.


"Gızım ZIDDIK"
öte gün abamın çelibası ile biçit bostan yellevedidim. Eletivedi mi? Tobosun cenevim ambaklanmış ceviz gibi şakka şakka oldu. Erip yetti gari. Yağınırımdan ağrı biyel dikiliye. Üskesiallah çıkmıye tobosun. Bu dertleri hep senin yüzünden edindim. Eğer bi de o aydaş bacaklı angut herife domedis suratlı evinsüse seni vesinler töbosun yeri göğü yıkarım. İyilik vemem. Rahat dirli vemem. Hem sen gızım o hırsız kedi boyunlı cılgısızla onmazsın. Variyetliymiş bangonoyu tomarıyla harcarmış yövmiye nevaleyi düzdü müydü iki hammal ense kökünden ter akaraktan bihalle daşırmış göya. Gı sen kocayamı vacen bubayamı?Variyet olupta nolcek sen odi dek gibi herifinen geçincemeyi bulamazsın ben o aydeş bacaklı angut herife vamam de. Üskesi Allah va-micen de boynuga çilbir dakıp sürü-cek değille ya elin ütülenmiş kelle kafalı herifi istedirse istetsin hem bana vediğin söz noluyo.Hani gönül diye bir billur olmaza bi naşırfa suya bir tutam gırcı şeker at kurtul bu dertten. Töbosun doydum usandım gari. Amma dimağa yaz niceoolsa yarın ahirette ırahat bırakıvemem yine debelleş olurum. Şişrim irehmette yalı yapıldak gööneksiz tiyildettiririm. Töbosun cenevimin alavı üskes Allah sönmeyecek. Gireği gün evinizin önünde grevetli yeni gondralı mücedded urbaları ile ben geçerken sen aptaslıktan dikizleyodun. Benyeni sakoma bakıyo diye hiyelladım. Helbuku iseyanına ittönbüşle amadeniye rasgele bengildemiş gibi fırlayıvedin. Yarıgı yemezdimya engüdeni saklanmaşmı oyneyoz ninnenbeşmi sinnenipte sanki ne oldu. Müsenderede kavun saklanır gibi durcek değilsin ya bi galgı iki galgı engüdeni bir kısmetin çıkacakAmma bilip amma yat bi bana bak bi o ihtiyar herife bin yattan bi biliş daha eyidir. Hele amma yine paşa gönlün bilir. İki satır cizmeyedeki elin ermedi bi pusla yazasın bizim öte ganbur kapısına mıhına eyatlım daklaştırıverirsin ulur gider. Kapıya şavk vurmadan herkes seni heyallamaz hem herkes seni gözet-leyo değil ya. Araş günü eniverip bille göz gararınca el yordamı ile kağıdı usullam guca mıha daklaştırıverip fıya gidesin. Tez arakana seyirdirsin. Bunca hec meraklanma dediklerini iyi düşün gafana gat amma yine dediklerimi duymamışlıktan ge. Çokla binle yaşa Allah böyük mesnet siner versin yedi mehel ol. Cevap yazmayı gattiyen unutma gerisini annasın gari bi çok selâm.
YavuklunMustanlarınGadir"

İğne Oyası -3-


Yine yengemin yapmış olduğu bir iğne oyası...

4 Mart 2009 Çarşamba

Havlu Kenarı


Yengemin bir kermes için ördüğü havlu kenarından bir kesit...Hepsi tamamlanmadığı için bitmiş halini gösteremedim ama görüntülediğimiz kesitten de anlaşılabiliyor sanırım.

3 Mart 2009 Salı

Kınanın Alternatifi...


Anadolu'nun çoğu yerinde nikah şekerleri henüz yaygın bir adet değil.Ben katıldığım davetlerde genelde kına koyulmuş küçük keselerle karşılaştım.Ama onlarda belli bir süre sonra ya dağılıyor ya da içindeki kına çok işe yaramıyor.Geçen yaz katıldığım bir düğünde geline kına yakıldıktan sonra böyle küçük lavanta keseleri verdiler.Hem maliyeti ucuz hem de işlevselliği var koku veriyor.Bir yemek tabağı büyüklüğünde yuvarlak bir cisimle tülün üzerine yuvarlak şekil verilmiş ve sonra içine lavanta koyularak bir tane gül sıkıştırılarak şeritle bağlanmış.Sonra kenarlarına dalgalı şekiller verilmiş.

2 Mart 2009 Pazartesi

CEVİZ, MAKARNA VE TAHTA KAŞIK...

Bu duvar süslerini tahta kaşık, makarna, ceviz ve iplerle yaptık.Önce kaşıkları boyayıp üzerine makarna yapıştırdık ve makarnaların üzerinden de boya ile geçtik.Cevizleri ortadan ikiye ayırıp içine bir düğüm attığımız ipi koyduk ve ayrıldığı yerlerden tekrardan yapıştırdık.İpleri bir araya getirip saç örgüsü ördük ve onları da boyadık.Sanki ceviz dalı gibi oldu.Sonra lamelerden yaptığımız fiyonkları bağladık kapımızın üstüne astık.






Vestiyer Örtümüz...


Evimizde vestiyerimizde kullandığımız motifli bir örtü...